27 Şubat 2018 Salı

Beyine Giden Yol Kalpten Geçer


       Ne güzel demiş Mevlana beyine giden yol kalpten geçer diye.İnsanlar sevdiği zaman her yaptıklarını içten yaparlar,özenle davranırlar,yaptıkları işten keyif alırlar,içselleştirirler.Sonuca ulaşmaları da çok zor olmaz.Tüm başarılı insanlar işlerini tutkuyla,hevesle yaparlar.Tutku ve hevesle yapılan her iş bir zincirin halkaları gibidir.Yeni tutkulara yeni heveslere yol açar.
      8.Sınıf öğrencilerimden bir kaçı ödev verilmeden kendi istekleri ile animasyonlar hazırladılar.İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersini sevdirmek her şeyden önemli.



26 Şubat 2018 Pazartesi

Tarih Kokan Hediyelerimiz

Eski zamanlardan bugüne kadar insanlığa,topluma hizmet eden birçok insan olmuştur. Toplum için hizmet eden insanların kim olduğunu bilmemiz ve o insanlar hakkında bilgi sahibi olmamız gerekmektedir.
Hem geçmişte yaşamış ve iz bırakmış insanları öğrensinler,hem de kitap okumanın önemini anlasınlar diye sosyal bilgiler öğretmenleri olarak öğrencilere tarih kokan bir hediye verdik.Geçmişte iz bırakan büyük dehaların özelliklerini anlatan kitap ayraçlarını isme göre hazırlayıp dağıttık.Tarihin her yerde izine rastalanılacağını bir kez daha öğrenmiş olduk.




Sosyal Bilgiler Dersinde Bilgileri Kodluyoruz

Bilim adamlarına göre hafıza bir depodan çok bir işlemler zinciri. Zihnimizde gerçekleşen fark etme-kaydetme-hatırlama ve unutmayla ilgili bölümlerden oluşan bir zincir.
Hafızanın oluşmasında ilk adım kodlamadır. Kodlama seçici dikkatle başlar. Beyin ve düşünce sistemimiz dışarıdan gelen sınırsız sayıda uyarıya açık olmasına rağmen bu verileri kodlarken her veriye aynı işlemi yapmaz. Bilim insanları hafızayı hiç silinmeyecek biçimde kodlamak için her şeyden önce çok dikkat etmemiz gerektiğini söylüyorlar. Bir şeye ne kadar yoğunlaşırsak onun beynimize kodlanması da o kadar sağlam olur.
Sosyal Bilgiler dersinde bilgileri kodlayarak hafızada tutmayı kolaylaştırıyoruz.Böylece öğrenciler ilk kodlamayı hatırlayıp bilgileri arkasından kolaylıkla sıralayabiliyorlar. Böylece hafızamızı daha güçlü kılabiliyoruz.

Oyun Temelli Öğrenme

    6.Sınıf öğrencileri sosyal bilgiler dersinde, ülkemizin kaynakları ünitesi için hazırladığımız tabu kartları ile bol neşeli,bol eğlenceli,kalıcı öğrenmenin olduğu sınıf ortamını çok sevdiler.Oyun oynarken öğrendiklerini pekiştirdiler ve öğrendiklerini anlatabilmek için birbirleri ile iletişime geçtiler.Böylece onların keşfetmelerine,tanımlamalarına,tartışarak anlaşmalarına,risk almalarına ve anlam yaratmalarına izin verdik.Ayrıca hafıza becerilerine,dil gelişimlerine ve akademik öğrenmeye öncülük ederken sosyal yeterlilik gelişimini destekledik.



Atatürk'ü Anlamak

Dünya tarihi boyunca en büyük lider olan Mustafa Kemal Atatürk'ün bedeni toprağa karışsada fikirleri daima yaşayacaktır.
“Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir”, der Atatürk ve bizzat üzerimize düşen vazifeyi yerine getirmek için gücümüzün yettiğini hayata geçirmeyi bir de şu sözlerle açıklar: “Bugün hepimize düşen ortak görev; ulusal değerlere, bilince, Cumhuriyete sahip çıkmak, Çanakkaleyi, Kurtuluş Savaşını kazanan ruhu korumak ve bu bilinci gelecek kuşaklara aktarmaktır. Türk Ulusu dili, kültürü, tarihi ve saygın kimliğiyle aydınlık yarınlara el ele güçlü biçimde yürüyecektir”.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye konusunda en çok üzerinde durduğu konu, Türk İstiklalidir. Türk Gençliğine hitabesinde “Muhafaza ve Müdafaa” mecburiyetinden birinci olarak söz ettiği en önemli unsur bağımsızlıktır. Askeri, iktisadi vb. alanların herhangi birinde dahi tam bağımsızlığını yitirmek demek bütün alanlarda bağımsızlığını yitirmek demektir. Tam bağımsızlık bölünmez bir bütündür. Bu da demokratikleşmeyi ve sanayileşmeyi aynı zamanda uyumlu ve düzenli bir biçimde gerçekleştirip ekonomik bağımsızlık ve özgürlük sağlayabilmek, dışa bağımlı olmamak demektir.
 Florya Koleji ailesi olarak:Bağımsızlık,demokrasi,hürriyet için her türlü fedakarlığı gösteren,Türk cumhuriyetine sahip çıkan,zorluklar karşısında dimdik ayakta kalabilen,ülkesini çağdaş uygarlık düzeyine getirmek için çaba gösteren nesiller yatiştirmek en büyük gayemizdir.
İnkılap tarihi ve Atatürkçülük dersinde Atatürk'ü ve gençlere emanet ettiklerini daha iyi anlamak için bir saatimizi Nutuk okumaya ayırıyoruz.Sonrasında öğrendiklerimizi değerlendiriyoruz.Böylece Atatürk'ün
 gözlerindeki maviliğin tesadüf olmadığını daha iyi anlıyoruz.




Duyarak,görerek,hissederek öğrenme


Her öğrencinin farklı biçimlerde öğrendiğini biliyoruz.Yine öğrencilerin okuduklarının %10'unu,işittiklerinin %20'sini,gördüklerinin %30'unu,hem görüp hem işittiklerinin %50'sini,söylediklerimizin %80'ini hatırladıklarını sıklıkla duymuşsunuzdur.
Öğrencilerin nasıl öğrendiklerini gözlemleyerek anlayabiliriz.Örneğin:Görsel öğrenci görünüşe çok dikkat eder.Etrafındaki kişilerin ne giydiklerini,kıyafetlerin birbiri ile uyumunu iyi gözlemler.Dokunsal olan öğrenci için görüntü arka plandadır.O daha çok rahat edeceği kıyafetleri seçer.Görsel hızlı konuşur,işitsel ise tane tane konuşur. Bazı detaylara dikkat ettiğinizde öğrencilerinizin nasıl öğrenebildiklerini anlayabilirsiniz.
Sosyal Bilimler Bölümü olarak bireysel farklılıkları olan öğrencilere farklı öğrenme metotları sunuyor,onların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor,tüm öğrenme stillerine göre ders tasarımı hazırlamaya gayret ediyoruz.
6.Sınıf öğrencileri Ülkemizin Kaynakları ünitesinde madenler konusunu işlerken MTA'dan temin ettiğimiz maden setlerini inceleme fırsatı buldular.İşe birazda eğlence kattık ve madenlerimizi toprağa gömdük,kazı yapan öğrenciler madeni çıkardığında hangi madeni bulduklarını,özelliklerini,nerelerde çıkartıldığını ve kullanım alanlarını arkadaşlarına tanıttılar.Böylece birçok duyu organına hitap eden bir öğrenme gerçekleşti ve kalıcılık sağlandı.