2 Mart 2017 Perşembe

Karanlıkta ve Sessizlikte Diyalog



        




13 Şubat 2017’de düzenlediğimiz Karanlıkta ve sessizlikte dialog gezimiz sayesinde 6.Sınıf öğrencilerimize empati kurmanın ne kadar önemli olduğunu anladılar. Zaman zaman hüzünlenen zaman zaman keyif alan öğrenciler gezi sonrasında görüşlerini bizlerle paylaştı.        


                     KALP İLE SAĞLANAN İLETİŞİM
İşitme engelli olan insanlarla iletişim kuramayız öyle mi? Kalbi olan insanın dile ihtiyacı yoktur. Kalbi olan insan çabalar ve bir şekilde iletişim kurmayı başarır.

Dünyada birçok insan doğuştan işitme engelli olarak dünyaya gelmiştir. Bizim eksik olarak gördüğümüz şey aslında onların sınavı. Bize düşen ise kalbimizle iletişim kurmak. Demek istediğim şey; kalbimizle iletişim kurmak istersek çabalarız, yolları deneriz. Eğer istersek işaret dilini öğrenebiliriz. Biz onlara maddi ve manevi olarak yardım etmeliyiz.

İşitme ve konuşma engelliler, kendilerini ifade etmekte zorlanırlar. Onlara yardım eden; kalpleri ve elleridir. Onlar işaret diliyle bizimle konuşmak ister fakat biz anlamaya çalışmazsak, onların ne demek istediğini bilemeyiz. Fakat onlar pes etmek yerine çabalarlar. Diyelim ki, en yakın arkadaşınız işitme ve konuşma engelli; size anlatmak istediği bir şey var ve anlatırken işaret dilini kullanacaktır. Sizde kalbinizin sesini dinleyip arkadaşınıza yardımcı olabilirsiniz.

Onlarda bizim gibi konuşmak, sohbet etmek veya duymak istemez miydi? Her zaman için işitme ve konuşma engelli kişilerle iletişim kurmaya çalışırken kızmak yerine kalbinizin sesini dinlemelisiniz. Onların sınavı işitme engelli olmak. Peki ya bizim sınavımız sizce ne?

   Yağmur SAPAN
       6/B Sınıfı          

                  BUGÜNDEN GERİYE KALANLAR
Ben bu geziden çok keyif aldım ve aynı zamanda çok şey öğrendim. Bence bu gezinin amacı doğuştan veya büyük bir şansızlık sonucu görme, duyma ve konuşma gibi duyularını ne yazık ki kaybeden insanlar ile empati kurmaktı. 
Bu gezide hem mutluluk hem de hüzün duygularını yaşadım. Bir yandan onları anlayabildiğim ve en azından 1 saat bile olsa onların hayatları boyunca yapmak zorunda kaldığı hal ve hareketleri yaşadığım için çok mutlu oldum ancak onlar adına çok ama çok üzüldüm. İlk olarak "Sessizlikte Diyalog" kısmına girdik. Orada duyma ve konuşma engeli olan bir rehber abla ile 1 saatlik bir tur yaptık. Bu tur içerisinde konuşma ve duyma engeli olan kişilerin kendilerini ifade edebilmeleri için yaptıkları el ve yüz hareketlerinden bir kısmını öğrendim. Çok zevkliydi.  Daha sonrasında görme engeli olan bir abi ile zifiri karanlık bir alana girdik. Bu alanın adı "Karanlıkta Diyalog"tu.  Bir şey görmemiz mümkün değildi. İlk başta kendimi çok kötü hissettim. Ama en çok üzüldüğüm şey ise hayatı boyunca bu karanlık içerisinde, hiçbir şey görmeden yaşamak zorunda kalan insanlardı. Ama turun sonunda kendimi daha iyi hissettim. Artık onları daha iyi anlayabiliyordum. Kendimce empati duyumun geliştiğini düşündüm. Veda zamanına geldiğinde artık halime şükrediyordum. Hayatım boyunca böyle bir geziye gitmemiştim. Tekrar gitmeyi ve o duyguları tekrar yaşamayı çok isterim.
   


        6-A       
Zümra Damla Demirci


 



                     HAYATIN İÇİNDEN BİR KESİT
Hayatım boyunca onları tanıdığımdan beri ne kadar zorluk çektiklerini biliyordum. Benim hatım boyunca yapıp da sevindiğim çok az olaylar vardır ve okulla gittiğim engellilerle ilgili olan gezide bunlardan bir tanesi oldu.
    Aslında onları biliyor olmam onlarla empati kurabilmem veya ne yaşadıklarını bilmem anlamına gelmezdi. Ne mutlu bana ki gittiğim gezide bunu anladım. Duyma, görme engellileri tanıdım ve onlarla empati kurdum. Duyma ve işitme engelli birisiyle ilk defa tanışmış oldum ve bundan dolayı çok mutluyum. Empatiyi nasıl kurdun derseniz zaten bizim rehberimiz konuşma ve işitme engelli olduğundan dolayı ne bizimle sözlü olarak konuşabiliyor, nede bizim konuştuklarımızı ne yazık ki anlayamıyordu. Büyük bir kulaklık takdık ve etrafımızdaki kişileri duyamıyorduk. Sırf empati kurabilmek için konuşmuyorduk ama bir saat konuşmamış ve kimseyi duymamış olmak bile onları anlayabilmek açısından güzel ve anlamlıydı. Görme engellilerle ilgili de söyleyebileceğim şeyler var. Karanlık bir odaya gittik daha doğrusu bir alana gittik ve onların kullandığı bastonlarla yürümeye ve istediğimiz yere gitmeye çalıştık.Hayatımın en zor ve anlamlı 1 saati idi.
   Bunu yaşamama sebep olan öğretmenim Başak Gün'e çok teşekkür ediyorum.
Nidanur Alpaslan 6/B

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder